Yazılar
-
Yaramızın Kabuğu “Ev”
Ev bizim kendimizle ve ötekiyle ilişkimizin başladığı ilk yerdir. Ev bedenimizin bir çeperi gibidir, bizi dış dünyadan koruyan sınırların, en keskin hatlarını oluşturur. Ancak bazen evin içi ve dışarısı birbirine karışabilir. Geçirgen ve saydamlaşır. Kalın duvarlar incecik bir zar gibi oluverir. Halbuki eve, ev hissini veren bizi koruyacak kada...
Devamını Oku
-
Suçluluk üzerine – Caravaggio’nun Kendini İğdişi
Caravaggio’nun Kendini İğdişi İtalyan Ressam Michelangelo Merisi da Caravaggio’ nun 1571 yılında İtalya’da doğduğu bilinmektedir. Barok sanatının en önemli ve ilk büyük temsilcisidir. Işığın ve gölgenin ustası olarak bilinir. Bütün Avrupa’da o dönem en etkili sanatçıdır ve eserleri on yıllar boyunca dünyada esin kaynağı olmaya devam etmiştir. Annes...
Devamını Oku
-
Yalnızlık üzerine / İmza: “Soğuk Dünyada Tek Başına”
İmza: “Soğuk Dünyada Tek Başına” Neden ürküyoruz yalnızlıktan bu kadar? Ürktüğümüz şey bir ötekinin olmayışı mı yoksa ötekinin yokluğunda karşılaşacağımız kendimiz mi? Hasan Ali Toptaş’ın dediği gibi insana en yakın yalnızlık mıdır insan? Yoksa Hopper’ın imgelediği gibi -dışarıdan içeriye- bakılan biraz soğuk, biraz sıcak bir temas mıdır yalnızlık?...
Devamını Oku
-
Keskin bitişler – İlişkiler üzerine
Bazı ilişkilerin dinamiği farkında olmaksızın sadece ihtiyaçlara dayalıdır. İhtiyaç bittiğinde ya da yeterince karşılanmadığında ilişki de biter. Bu Anna Freud’un tabiriyle “ihtiyaçları tatmin eden nesne” (anne) artık tatmin etmemeye başlamıştır ve bu artık nesnenin yok oluşu demektir. Nesne, kişi için artık kötüleşmeye /pisleşmeye başlar. Daha bi...
Devamını Oku
-
Yineleme Zorlantısı / Kurban- Zalim Hikayesi
Bazı kişiler hayattaki deneyimlerinin benzer formlarda olduğundan yakınır. Az çok bilince çıkmış bazen de tamamen bilinçdışı olaylar, olgular silsilesi içinde bulur kendini. “Bunlar hep benim başıma geliyor” yakınmasının altında bu yineleme zorlantısı yatar. Yineleme zorlantısı; kişinin rahatsız edici bulduğu ve onu ruhsal anlamda ne kadar z...
Devamını Oku
-
Anne’den-Aşk’a
İlk arzu nesnesi annedir. Bebek annesi tarafından doyurulmak sonra yine doyurulmak ardından yine doyurulmak ister. Yani hayatın ilk yıllarında anneyle kurulan ilk ilişki sadece doyum üzerinedir. Kabaca, bebek acıkır, anne emzirir. Hayatın ilk yıllarında bebeğin bu ilk dürtüsel deneyimi benlik gelişiminin önemli bir parçasıdır. Bu döneme, oral dönem...
Devamını Oku